Moda ile Tüketimin Akıl Almaz Birlikteliği

 



İnsanların hayatta kalabilmek için karşılamaları gereken belirli zorunlu ihtiyaçları vardır. Bunlar barınma, savunma, giyinme, yemek, solunum gibi temel ihtiyaçlardır. Bunların yanında kültürel ve sosyal ihtiyaçları da vardır. İnsan ihtiyaçları sonsuzdur ve insanlar bu ihtiyaçlarını tatmin etmek isterler. Tatmin sonucunda bireylerin ihtiyaçları çeşitlenir. Bu çeşitlilik zevklerine, tercihlerine, modaya ve zamana göre değişiklik gösterir.

Tüketim, insanların ihtiyaçları doğrultusunda olmaktadır. Zorunlu olarak ve keyfi olarak gerçekleştirilmektedir. Bilinçli tüketim ise tüketimin gerekli ve yeterli bir şekilde yapılması anlamına gelmekle beraber, tüketim mallarının nasıl, ne zaman ve nerede tüketileceğinin bilinmesi anlamına gelmektedir.

Tüketim kültürü gerçek ihtiyaçlar ile sahte ihtiyaçlar arasındaki ayrımın yok olduğu bir kültürdür. Günümüzde istek ve ihtiyaç o kadar iç içe geçmiş ki çoğu zaman aynı anlamı taşıyormuş gibi algılanmaktadır. Aslında ikisi de birbirinden çok ayrı anlamlara sahip kavramlar. İhtiyaçlar nesneldir ve zorunlu olarak karşılanması gerekir. İstek ise kişiseldir ve tercihlere göre şekillenir. Tüketim kültürüne göre herkes özgürce tüketmelidir. Bireyleri zorlayıcı bir kültürdür. Hiç ihtiyacımız olmayan bir şeyi sanki ihtiyacımız varmış gibi algılamamıza neden olur. Yani lüksü bir ihtiyaçmış gibi önümüze koymaktadır.

Tüketim daha çok moda üzerinde şekillenmektedir. Ve tüketim kültürü moda üzerinden incelendiğinde daha açıklayıcı olur. Çünkü moda bizlere bir şeyleri tüketmeye zorlamaktadır. Sanki ihtiyacımız varmış gibi satın alma isteği doğurur. İnsanlar sahip olmak istedikleri şeyleri kapitalizmin oyunlarına kanarak sahip olmak için kendilerini zorlamaktadırlar. Ama bu durum insanlar için tercih meselesi olarak değil sanki bir zorunlulukmuş gibi görünür.


Hatta kendilerini sırf modern görünmek için pahalı kıyafetler giyip, pahalı mekanlarda takılmak zorunluluğu içinde hissetmektedirler. Bu yüzden ülkemizde alışveriş mekanları, mağazaları, lüks restoranlar, lüks kahveciler çeşitlenmekte ve hızla yayılım göstermektedir. Kahveciler nesil nesil biraz daha modernleşerek lüksleşmektedir. Modernlik algısı artık lüks tüketim gibi görünmektedir.




Tüketmek insan doğasında var olan ve sürekli daha farklı ihtiyaçları doyurmak için var olan bir kavramdır. İnsanların doyumsuzluğundan kaynaklı olarak artık kendilerini doyurana kadar tüketmeye devam edeceklerdir. Ve bu durumda kazanan kapitalist tüketim olacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Duygu mu? Mantık mı?

Mutluluğu Hak Etmediğini Düşünmek

Bakış Açını Değiştirdiğinde Baktığın Şey de Değişir! (Max Planck)