Moda ile Tüketimin Akıl Almaz Birlikteliği

Resim
  İnsanların hayatta kalabilmek için karşılamaları gereken belirli zorunlu ihtiyaçları vardır. Bunlar barınma, savunma, giyinme, yemek, solunum gibi temel ihtiyaçlardır. Bunların yanında kültürel ve sosyal ihtiyaçları da vardır. İnsan ihtiyaçları sonsuzdur ve insanlar bu ihtiyaçlarını tatmin etmek isterler. Tatmin sonucunda bireylerin ihtiyaçları çeşitlenir. Bu çeşitlilik zevklerine, tercihlerine, modaya ve zamana göre değişiklik gösterir. Tüketim, insanların ihtiyaçları doğrultusunda olmaktadır. Zorunlu olarak ve keyfi olarak gerçekleştirilmektedir. Bilinçli tüketim ise tüketimin gerekli ve yeterli bir şekilde yapılması anlamına gelmekle beraber, tüketim mallarının nasıl, ne zaman ve nerede tüketileceğinin bilinmesi anlamına gelmektedir. Tüketim kültürü gerçek ihtiyaçlar ile sahte ihtiyaçlar arasındaki ayrımın yok olduğu bir kültürdür. Günümüzde istek ve ihtiyaç o kadar iç içe geçmiş ki çoğu zaman aynı anlamı taşıyormuş gibi algılanmaktadır. Aslında ikisi de birbirinden çok ayrı a

Mutluluğu Hak Etmediğini Düşünmek

     




    Öncelikle mutluluğu hak etmediğini düşünüyorsan doğru yerdesin..


    Mutluluğu hak etmeme düşüncesi, geçmişte yapılan yanlışlardan, hatalardan kaynaklanıyor olabilir. Geçmişte yaptığınız bir hata size "evet ben mutlu olmayı hak etmiyorum" dedirtebilir. Bunun sebebi bir türlü kendinizi affedemiyor oluşunuz. Kendinizi hayatın güzelliklerinden, duyguların ihtişamından mahrum ediyorsunuz. Mutlu olma düşüncesi sizi daha da suçlu hissettiriyor. Kendinizi mutsuz bir hayata hapsediyorsunuz. Eğer bu satırları hala okumaya devam ediyorsan bu duygudan kurtulmak istediğini düşünüyorum. 

    Her insan gibi sende mutlu olmayı hak ediyorsun. Hatalar yapmış olabilirsin, her insan hata yapabilir. Ama bu yüzden kendini hayatın boyunca mutsuzluğa itmene gerek var mı? Kendini affetme zamanı gelmedi mi? Geçmişte olan hataları bugüne taşımanın bir anlamı var mı? Geçmiş adı üstünde geçti artık arkanda bırakmanın zamanı. Geçmiş hatalarına odaklanmaktan vazgeç. Çünkü sen sadece hatalarından ibaret değilsin. Başarıların, iyiliklerin, doğruların, insanlara kattığın şeyler olmadı mı? İşte sen sadece hatalardan değil, yaşadığın güzel şeylerden de ibaretsin.

    Artık kendini affet ve hatalarından ders çıkar. Hatalarından ders çıkardığın ve tekrarlamadığın sürece kendini affetmemen için hiç bir engel yok. Kendini affet, derin bir nefes al ve mutlu olmanın tadını çıkar.  Çünkü sen de herkes gibi gerçek mutluluğu hak ediyorsun. 




"Aslında insanı en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır". Wayne Dyer. 

O kadar güzel bir söz ki, her şeyi özetliyor. sen yaşanabilecek mutlulukları engelleyerek aslında kendine en büyük hatayı yapıyorsun. 

Aristo'nun felsefik bakış açısına göre sen kendinde ki değeri fark ettiğinde mutluluğa ulaşacaksın. Sen değerlisin ve değerinin farkına var. İşte o zaman mutluluk kapını çalacak. 

Kendinize yapabileceğiniz en güzel iyilik mutluluğu değil, mutsuzluğu hak etmediğinize inanmak. 

Tolstoy'un çok beğendiğim bir sözü ile bitirmek istiyorum: "Hayat bitmeyen bir mutluluk olmalıdır ve olabilir". 





Yorumlar

  1. Böyle blogların olduğunu görmek sevindirici. Lütfen her zaman yazın okuyacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Blog yayınlandığında bildirim almak için abone olabilirsiniz. Keyifli okumalar.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Duygu mu? Mantık mı?

Bakış Açını Değiştirdiğinde Baktığın Şey de Değişir! (Max Planck)